İlçemizde Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği öncülüğünde Malatya’nın Sürgü beldesinde Alevi bir ailenin evinin ‘oruç tutmadıkları’ gerekçesi ile taşlanması ve ailenin tehdit edilmesi olayı protesto edildi.

İş Bankası önündeki alanda toplanan yaklaşık bin kişilik grup “Malatya Sivas Olmayacak” “Yaşasın Halkların Kardeşliği” gibi sloganlar, alkış ve ıslıklarla yaşanan olayları protesto etti.

Grup adına basın açıklamasında  bulunan Avukat Zekiye Baran Dikçe, ülkenin geçmişin de ‘tahrik’ bahanesi ile katliam, saldırı ve linç girişimlerinin olduğunu öne sürdü. Saldırının bireysel değil, Alevi toplumuna karşı yüzyıllardır süren katliam ve asimilasyon politikalarının devamı olduğunu belirten Dikçe “Sivas davası zamanaşımına uğratılarak, Cem evlerinin ibadethane olup olmadığının fetvası Diyanet İşlerinden alınarak inkar ve asimilasyon politikaları devam etmiştir. Malatya’da bir katliam provası yapılmıştır. Bu olay bizlere Maraş’ı Sivas’ı Çorum’u hatırlatmıştır. Çünkü devlet aynı devlet, zihniyet aynı zihniyettir. Diyanetinizle, yargınızla, meclisinizle hangi kararı alırsanız alın bizler için bağlayıcılığı yok. Biz sizin zulmünüze karşı direnerek bir arada yaşamı savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Dikçe’nin ardından protestoya katılan Avrupa Alevi Konfederasyonu Genel Sekreteri Ali Ertan Toprak söz aldı.  Alvilerin kadim inancın mensubu olduğu kimseye zara vermeyeceğini ancak Alevilerin eski Aleviler olmadığını belirterek “Bizler artık örgütlüyüz, bilinçliyiz. Bu topraklarda hep katliamlara uğradık, kırıldık yakıldık. Malatya’da duyulan davul sesi faşizmin sesiydi. Bize ya oruç tutun, ya terk etin diyorlardı. Bu topraklar bizim birilerinin gitmesi gerekiyorsa onlarda ırkçılardır ki; barış, kardeşlik çiçekleri açsın” dedi.

Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı istediğini belirten Toprak, Diyanetin varlığının Laikliği çelişkiye düşürdüğünü belirterek “Bizden aldığınız vergi ile bize karşı fetva veriyorsunuz. Bu kimsenin haddine değil. Hoşunuza gitsin gitmesin cem evleri Kızılbaşların Alevilerin ibadethanesidir” diyerek Alevilerin kültürlere ve inançlara saygılı olduğunu ve aynı şekilde saygı beklediklerini belirtti.

Toprak konuşmasının devamında Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın ülke dışında demokrasi dersi verdiğini ileri sürerek “Adama sorarlar; kendi ülkende demokrasi, özgürlük, eşitlik var mı !?. Kendi ülkesinde bunlar olmayan nasıl ders verir. Almanya’da Başbakan ‘asimilasyon insanlık suçudur’ demiştir. Bu ülkede yüzyılladır yapılan nedir” dedi.

Suriye’ye yönelik dış politikayı “Önce kendi kapının önünü süpür” diye tepki gösteren Toprak, Alevilerin ve farklı kültürlerin ‘Güvercin Tedirginliğinde yaşadığını belirtti.

Alevilerle Dayanışma gösteren Sünnilere de teşekkür eden Toprak konuşmasında örgütlülüğün önemine değinerek, 30 Ekim’de Meclise yürüyeceklerini de söyledi.

Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı miting olaysız son buldu.

genel     16/08/2012 18:59

sayin cem evi yönetim kuruluna ve calisanlara.selam saygilarimi sunuyorum.bu yil nasib oldu biraz uzun tatilfirsati bulduk.didimden? göstermis oldugunuz calismalardan gurur duydum.cok güzeldi geceler etginlikler konserler.calismalarinizdan basarilar dilerim.ama isterdimki?dernek lokali bari izin zamani uzun acik kalmasi.birde o güzel gözlemeler.katmerler.yufkalar yetmiyordu bu iki veya yogun tatil zamani bari daha iyi organize edilmesi?didimdede oldugu gibi.tüm derneklerimizdende oldugu gibi yanliz özveriden bulunan yanliz 2veya5kisi oluyor?yinede bunada sükür?degerli canlar sakin elestiri icin isyan etmiyorum?daha iyisine laiksiniz.selamlar saygilarimla.himet eyleyin.fakir murat serin almanya darmistada.

Misafir - murat serin